Saç Kaşıntısı ve Kepeğe Ne İyi Gelir?
Kayseri’nin soğuk rüzgarlarında, sabahları uyanmak bir başka zor oluyor. Sonbaharın sonlarına doğru, hava soğudukça cildim de kuruyor, saçlarım da zaman zaman beni çileden çıkaracak kadar kaşınmaya başlıyor. Aslında sadece kaşıntı değil, bir de kepek sorunuyla mücadele ediyorum. O küçük beyaz tanecikler her sabah omuzlarımda. “Neden ben?” diye düşünmeden edemiyorum bazen. Saçımda bir gün boyunca yaşadığım o rahatsızlık, günün geri kalanını da etkiliyor. Kafamın içinde sürekli dönen düşünceler arasında, “Saç kaşıntısı ve kepeğe ne iyi gelir?” sorusu sürekli aklımda.
İçimdeki duygusal taraf, bu kadar basit bir sorunun bile beni bu kadar etkilemesini anlamıyor. Ama yine de ne yapalım, işte ben de bir insanım, hislerim var. Ve bu hisler, bir sabah uyanıp saçlarımı taradığımda, kaşıntının ve kepeğin verdiği hayal kırıklığını yaşamama engel olamıyor.
Kaşınan Bir Baş, Huzursuz Bir Zihin
Bir sabah, her zaman olduğu gibi, başımda bir ağırlık var. Havanın soğumasıyla birlikte, cildim kurumuş, saçlarımda o dayanılmaz kaşıntıyı hissediyorum. Yavaşça saçımdaki beyaz taneciklere bakıyorum. Kepek mi? Yine mi? “Neden bu kadar kötü hissediyorum?” diye sormadan edemiyorum. O an, saçlarımın üzerinde parmaklarım gezdiğinde, gerçekten ne kadar rahatsız edici bir şey olduğunu fark ediyorum. İçimdeki insan, “Bu kadar da takma,” diyor ama o kadar kolay değil.
O kaşıntı öylesine huzursuz edici ki, her yere gittiğimde, her yeni ortamda saçımı bir kez daha kontrol etmek zorunda hissediyorum kendimi. İçimdeki mühendis de devreye giriyor: “Belki doğru şampuanı kullanıyorsundur, belki biraz daha dikkat etmen gerekiyor.” Ama, hadi ya! İçimdeki insan daha çok “Neden her şey bir çile haline geliyor?” diye düşünüyor.
O kadar basit bir şeymiş gibi görünse de, saç kaşıntısı ve kepek problemi zamanla insanın özgüvenini etkiliyor. Kimi zaman, bu kaşıntıyı dışarıda fark etmiyorum ama bazen evde, yalnızken bile parmaklarımın saçıma gitmemesi için kendimi tutamıyorum. O anlarda, “Saç kaşıntısı ve kepeğe ne iyi gelir?” sorusu zihnimin her köşesine yerleşiyor.
Çözüm Arayışı: Birkaç Yöntem, Birçok Deneme
Bu sorunun cevabını bulmak için bir gün Kayseri’nin merkezindeki eczaneye gitmeye karar veriyorum. İçimde bir umudu arıyorum. Kepek konusunda her şey o kadar karmaşık ki, “Şu şampuan iyi, bu losyon işe yarar,” gibi cümlelerle kafam karışıyor. Sonunda, birkaç öneriyle dönerken içim biraz daha rahatlıyor. Belki çözüm bulabilirim diye düşünüyorum.
Eczacı, kepeği önlemeyi vaat eden şampuanlardan birini öneriyor. Tabii, önce “Her sabah kullanmalısınız,” demesi, bana başta zor geliyor. “Bir şeyin etkili olması için biraz zaman almalı, değil mi?” diyorum kendi kendime. Ama artık öylesine çaresizim ki, her çözümü denemek istiyorum. Bir haftadır yeni şampuana geçiyorum ve bekliyorum. Bir yandan umut var, bir yandan da içimdeki küçük kıskançlık duygusu devreye giriyor. “Kepek problemi olan tek insan ben miyim?” diyorum ama yine de sürece devam ediyorum.
Ve bir hafta sonra, o ilk sabahı hatırlıyorum: Saçımda kaşıntı yok. Kepek, gözle görülür şekilde azalmış. İçimdeki insan, bu küçük zaferi yaşarken, bir yandan da teşekkür ediyorum. “Bazen biraz sabır gerek, bazen küçük değişikliklerle büyük farklar yaratılabiliyor,” diyorum.
Umut ve Rahatlama: Bir Adım Daha
Saç kaşıntısı ve kepekle mücadelem, aslında sadece bir cilt problemi gibi görünse de, bana sabrın ve doğru çözümün değerini öğretmiş oldu. Sonuçta, her şeyin bir çözümü var. Belki bir zamanlar yalnızca “Kaşıntı” ve “Kepek” derken, aslında hayata bakışımda da değişiklik yapmam gerektiğini fark ettim. Kendimi rahatlatmak için basit şeyler bile büyük farklar yaratabiliyor.
Şimdi her sabah saçıma dokunduğumda, hissettiğim o gerginlik ve hayal kırıklığı yerini huzura bırakıyor. İçimdeki mühendis, “Sonunda doğru çözümü buldun,” derken, içimdeki insan tarafı da bir yandan “Hayatındaki diğer sorunlar da çözülür, bak göreceksin,” diyerek bir parça da olsa rahatlıyor.
Ve işte, saç kaşıntısı ve kepeğe ne iyi gelir sorusunun cevabı bana biraz sabır, biraz da doğru bakım oldu. Artık başımda o huzursuzluk yok, ama unutmayalım: Belki küçük bir kaşıntı bile, büyük bir rahatlık getirebilir.